Kültür, Uygarlık ve Kitap
İnsan, hiçbir bilgiye sahip olmadan doğar. Yaşamı boyunca birçok bilgiyi deneyimleyerek öğrenir. Bilgiye ulaşmanın bir yolu da okumaktır. Uygarlık, bizden önceki kuşakların biriktirdiği bilgi ve anıların toplamıdır. Biz, uygarlığa o kuşakların kitaplarını okumakla katılabiliriz.
Kitap kelimesi Arapça kökenlidir. Arapça’da “yazılı olan” anlamına gelen “kitab” sözcüğü, “yazmak” anlamına gelen “ketebe”den türemiştir. Türkçesi ise “bitig”, diğer yazılışlarıyla “bitik” ya da “betik”tir. Kaşgarlı Mahmud’un Bağdat’ta 1072 - 1074 yılları arasında yazdığı Türkçe Arapça sözlük olan Divânu Lügati’t-Türk adlı yapıtında kitap sözcüğünün karşılığı Türkçe “bitig” olarak geçmektedir. Orhun Yazıtlarında da kitap sözcüğü “bitig” olarak geçer.
XIX. yüzyıldan itibaren, Sanayi Devrimi’nin doğal sonucu olarak, selüloz esaslı endüstriyel kâğıt üretimi yaygınlaştı. Bu tür kâğıt, dokuma-lif esaslı kâğıttan çok daha ucuz olduğu için her türden kitabın genel okuyucuya büyük miktarlarda ve ucuz sunulmasını sağlamakla birlikte, asit içerdiği için zamanla bozulur. Kitaplar tercihen fazla ışık, özellikle de doğrudan güneş ışığı almamalıdır. Normalin üstünde ısı ve nem de kitaplara zararlıdır.